Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/4914 E. 2018/10969 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4914
KARAR NO : 2018/10969
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İcra takibine vaki itirazın iptali davası, bir eda davası olmadığından, alacağın tahsili için açılan eda davasından niteliği ve sonuçları itibariyle farklılık arz etmektedir. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için derdest bir icra takibinin varlığı gerekli olduğu gibi, anılan davanın açılması İcra İflas Kanunu hükümlerine göre belirli bir süre ile sınırlandırılmıştır. Anılan Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrası gereği “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”. Bir yıllık dava açma süresi, borçlunun (davalının) itirazının alacaklıya (davacıya) tebliği ile başlar.
Eldeki dava konusu olayda, borçlunun itirazının Tebligat Kanunu hükümleri gereği usulüne uygun olarak alacaklıya (davacıya) tebliğ edilmediğinin belirgin olması karşısında, davacı (alacaklı) yönünden bir yıllık dava açma süresinin geçtiğinden bahsedilemez. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.