YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4002
KARAR NO : 2017/818
KARAR TARİHİ : 09.02.2017
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatınca temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Sigortalının yaşlılık aylığı bağlanma talebine istinaden davalı Kurum tarafından yaşlılık aylığı bağlanması için “yaş haddi, belirli süre sigortalı olma, belli gün sayıda prim ödeme, sigortalı olarak çalışılan işten ayrılmış olma ve aylık için yazılı talepte bulunma” koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. 506 sayılı Kanunun 60. maddesi ve geçici 81. maddesinde yaşlılık aylığı bağlama koşulları, belirli gruplar halinde düzenlenmiş olup her somut olayda, o sigortalının dahil olduğu gruba ilişkin koşullar esas alınmalıdır.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “Kurum tarafından, 01.09.1986– 07.05.1993 tarihleri arasında yurdışında geçen çalışmasının 1462 gününü borçlandığı ve (hernekadar hizmet cetvelinde 2252 gün var ise de) 506 sayılı Kanun kapsamında 2094 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödediği bilgisi verilen davacının, yaşlılık aylığı bağlanması için gereken 3600 gün prim ödeme gün sayısının oluşmadığı belirgin olup, davacının prim ödeme gün sayıları, yurtdışı çalışmalarından borçlandığı gün sayısı toplamı ayrıntılı olarak davalı Kuruma sorularak araştırılıp, açıklığa kavuşturularak, yaşlılık aylığı bağlanması için gereken tüm şartların kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde oluşup oluşmadığı belirlendikten sonra yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Kurumdan gelen ve davacıya ait olan farklı hizmet sürelerini gösterir iki ayrı hizmet cetveli nazara alınarak karar verildiği, bozma gereğince davacı sigortalıya ait prim gün sayısı net olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, dosya içerisinde yer alan davacıya ait iki ayrı hizmet döküm cetveli ve bu kayıtlarda adına hizmet bulunan şahıslarda belirtilerek sigortalıya ait kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde net prim gün sayısı kurumdan sorulmalı, davacının, Kurumca belirlenen prim süresine itirazı halinde, kendisine ait olduğu yönündeki prim süreleri yönünden dava açmak üzere süre verilmeli ve sonucuna göre tahsis koşulları irdelenmelidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.