Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/2760 E. 2018/10316 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2760
KARAR NO : 2018/10316
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, dava dışı sigortalıya yapılan tedavide kullanılan tıbbi malzemelerin Sut dışı kalan bakiye fatura bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine konu alacaktan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesine göre mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Anılan Kanunun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup, 115. maddesine göre Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
5510 sayılı Kanunun 101. maddesine göre, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.”
5510 sayılı Yasanın 63. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile, (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.” düzenlemesi ile Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 22. maddesindeki, “Kurum, finansmanı sağlanan ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerini ve bu malzemelerin temini, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri ile, ödeme usul ve esasları Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 25.12.2009 tarihli fatura bedeli olan sigortalıya yapılan tedavide kullanılan tıbbi malzeme bedelinin bir kısmının karşılanmaması üzerine bakiye bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine, davacı Kurum tarafından süresinde itiraz edilmemesi sebebiyle takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığı yönündeki menfi tespit istemli davanın 5510 sayılı Yasanın 63. ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip çözülmesi gerekir.
Mahkemece, işin esasına girilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.