YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2722
KARAR NO : 2016/4468
KARAR TARİHİ : 29.03.2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtilen şekilde bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dairemizce, 18.04.2013 tarih 2013/5138 E.-8328 K sayılı kararla, ilamda açıkça belirtildiği üzere, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesis edilmesi nedeniyle bozma kararı verildiği, Mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gereğinin usul ve yasaya uygun şekilde yerine getirilmediği görülmüştür.
Eldeki davada, davacı aşamalardaki beyanlarında sadece davalı şirket işverenliğinde çalıştığını beyan ettiği, ifadeleri alınan bir kısım tanıkların beyanlarından da aynı işveren davalı nezdinde hizmetlerin icra edildiğinin anlaşıldığı fakat ibraz olunan belgeler incelendiğinde ise; davalı şirketin, bildirimde bulunan ….Konut Yapı Kooperatifinin alt işvereni, yine talep döneminde bildirimde bulunan ……’nin ise …. Yapı Kooperatifi taşeronu olduğu, mevcut halde davalı işveren ile dahil olunan davalı ….ile …. Yapı Kooperatifi arasındaki ilişkiyi ortaya koyan, dosya kapsamında belge ve bilgi bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece öncelikle ortaya çıkan tereddütün giderilmesi amacıyla, davaya dahil edilen ve talep döneminde davacı hakkında hizmet bildiriminde bulunan işverenler ….. ile Kooperatiflerin ise yetkili yöneticileri huzura alınarak gerek davacının fiilen bildirim yapılan dönemlerinde işverenliklerinde çalışıp çalışmadığı, gerekse davalı ….. ile aralarındaki hukuki yada fiili ilişki sorulup açıklığa kavuşturulmalı, elde edilecek sonuca göre, şayet davacının fiilen işverenliklerinde çalışmadığı tespit edilirse bildirim yapılan hizmetlerin gerçeği yansıtmadığının kabulü ile iptali düşünülmeli, aksi durumda ise tüm delillerle sonuca göre değerlendirme yapılmalı, böylece davacının, talep döneminde sadece davalı işveren nezdinde kesintisiz çalıştığı yönündeki iddiası gereğince ve yeterince araştırılıp irdelenmelidir.
Yine, mahkemenin kabulünün aksine kesintili yapılan giriş-çıkış dönemleri arasında, bildirim yapılmayan süreler olduğu gibi, alınan bir kısım tanık beyanlarının aksine mevsimlik olduğu, kışın ara verildiği iddia olunan hizmette, Ocak ve Şubat gibi kış aylarında da Kuruma bildirim yapıldığı nazara alınarak, mevcut tanık beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadıklarından hareketle; tarafları bilir ve davacının iddia ettiği çalışmalarının hangi tarihleri kapsadığı, hangi yıl başladığı ve hangi işyerinde ifa edildiği hususlarında bilgi sahibi olabilecek, dava konusu dönemde davalı işverenlerin bordrolarında kayıtlı tespiti mümkün yeteri sayıda diğer kişiler ile, aynı yerde komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş, kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re’sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, komşu işyeri tanıklarının tespiti noktasında gerektiğinde kolluk marifetiyle kapsamlı araştırma yapılmalı; sonradan dinlenen tanık beyanları ile önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeye çalışılmalı; bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; bozma öncesi davaya dahil edilen davalıların, gerekçeli karar başlığında gösterilmemeleri ve haklarında hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, yukarıda değinilen esaslar doğrultusunda araştırma yapılmayarak eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.