Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/18128 E. 2019/4004 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18128
KARAR NO : 2019/4004
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği öngörülmüştür. Söz konusu hüküm 02.07.2012 kabul, 05.07.2012 resmi gazete yayınlanma tarihi itibariyle 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile değiştirilerek %40 olan icra inkar tazminatı %20’ye düşürülmüştür.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; takip konusu asıl alacağın likit, yani belirgin olması karşısında, borçlunun, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanacak asgari % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı şekilde, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle yazılı şekilde icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.