Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/15190 E. 2019/10 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15190
KARAR NO : 2019/10
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 05.01.2011-06.03.2015 tarihleri arasındaki sürede davalılardan İlker’in annesi …’nın kayınvalidesi olan …’ın bakımı ve ev işlerinde çalıştığının tespitini talep etmiş Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 86.maddesidir.6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir.İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.
Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim,m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, öncelikle davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğü kapsamında işverenin kim olduğu, işyerinde ne iş yaptığı, başka çalışan olup olmadığı, idarecilerin kim olduğu, işyerinin nerede olduğu ve komşularının kimler olduğunun davacıya sorulup açıklattırılması gerektiği, ayrıca tarafların sunduğu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, varsa Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, yine davalı iş yerinde aynı dönemde bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, gerektiğinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yeniden Kurum ve Kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir. (HGK 29.06.2005 gün ve 2005/21-409- 413, 23.12.2009 gün ve 2009/10-581-619, 10.02.2010 gün ve 2010/10-72-72, 21.09.2011 gün ve 2011/10-527– 552)
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, davacının eylemli çalışmasını ortaya koyacak şekilde davacının işe kim tarafından alındığı, işe başlamadan önce işveren sıfatıyla kim ya da kimlerle görüştüğü, …’ın bakımını hangi yıldan itibaren yaptığı, yaşlı bakımından önce davalılara ait ev işlerinde çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise hangi sürelerde ne şekilde iş yaptığı, …’ın hangi tarihte yatalak hale geldiği,davacının evde çalıştığı esnada kimlerin eve gelip gittiği, eve süt ve/veya su getiren kimseler bulunup bulunmadığı varsa isimlerinin ne olduğu,dinlenenlerin dışında çalıştığı iddia edilen eve yakın komşularının kimler olduğu,davacının ücretini ne şekilde ve kimden aldığı, davacıya açıklattırılmalıdır.Öte yandan …’ın aldığı maaşın evde ödenmesi sözkonusu ise ilgili PTT idaresinden dava dışı …’a ödenen aylıkların dava konusu dönemde kime ödendiğine dair kayıtlar celbedilmeli, …’a baktığı ifade edilen Hayriye isimli gelininin tanık olarak beyanına başvurulmalı, …’ın hastane kayıtlarından hangi tarihte kendisine bakamayacak duruma girdiği araştırılmalı, …’a vasi olarak atanan Sadık Büyükbayrak’ın işverenlik durumu araştırılmalı; işveren olması halinde davaya dahil edilmeli davacının …’ın düşkün hale gelmesine göre kısmi ve tam çalışma ayrıştırılarak, hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, davacının işyerinde çalıştığı hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan … ve …’a iadesine, 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.