Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/14820 E. 2019/1394 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14820
KARAR NO : 2019/1394
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 15.11.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle yaralanan sigortalı …’a yapılan ödemelerin davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 ve 21’inci maddesidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuatın incelenmesinde; 5510 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesinde iş kazasının 4’ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5’nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Anılan Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından tedavi giderleri olarak talep ettiği meblağ, davalı işverenin %70 kusur oranı içinde talep edilebileceği miktarın içinde kalmasına rağmen tedavi giderleri eksik hesaplanmış, buna göre itirazın kısmen iptaline, takibin 4.68,16 TL asıl alacak, 718,89 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olarak devamına karar verilmiştir.
Ancak Mahkemece anılan Kanunun 21’nci maddesinin 1’inci fıkrası şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi,sonucuna göre talep olunan asıl alacağın tamamının davalı işverenin kusuru oranı içinde talep edilebilecek miktar olduğu gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç:
1-Hükmün 1. paragrafındaki “Davanın kısmen kabulü kısmen reddi” ibaresinin silinerek yerine “davanın kabulü” ibaresinin yazılmasına,
2- Hükmün 5. paragrafının silinerek yerine, “Davacı Kurum tarafından yapılan toplam 982 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,”ibaresinin yazılmasına,
3-Davalı vekili lehine hükmedilen 436,46 TL’lik vekalet ücretine dair hükmün 9. paragrafının tamamen silinmesine,
Bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.