Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/13930 E. 2018/6397 K. 05.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13930
KARAR NO : 2018/6397
KARAR TARİHİ : 05.07.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü şeklinde karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Talep, 17.10.2000 tarihli Bağ-Kur prim tevkifatını içeren müstahsil makbuzu dikkate alınarak 01.11.2000 tarihinden itibaren sigortalılığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece davacının 17.10.2000 tarihli Bağ-Kur prim tevkifatını içeren müstahsil makbuzunda adı geçen Seydi oğlu 1966 doğumlu … olduğu anlaşılmakla, tevkifat tarihini takip eden 01.11.2000 tarihinin davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihi olduğunun tespitine şeklinde tescile yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmiş olup talep tespite yönelik, hüküm tescile yönelik olmasına rağmen davanın kabulüne şeklinde hüküm kurulmak suretiyle çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.