Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/13478 E. 2019/259 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13478
KARAR NO : 2019/259
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca trafik iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve cenaze ödemesinin rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davacının davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı dava yönünden dosya tefrik edilerek mahkemenin 2014/730 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yürütülerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine, davalı … aleyhine açtığı eldeki davada ise davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, 27.10.2011 tarihinde davalı DSİ sigortalısı …’ın trafik iş kazasında vefatı sonucu sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ve cenaze yardımının rucüan tahsiline ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir.
Mahkemece, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu, davalılardan birinin ise Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olduğu, DSİ yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydı ile tarafların sıfatı gereği aralarındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Yasa uyarınca tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiği belirtilerek, davalı DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davada dava dilekçesinin görev yönünden reddine, diğer davalı … aleyhine açılan eldeki davada ise davanın reddine karar verilmiştir.DSİ yönünden verilen kararın temyizi ile dairemizin 08.11.2016 tarihli ve 2015/17020 E- 2016/ 14722 K sayılı kararı ile iş mahkemelerin DSİ’ye karşı açılan davalarda görevli olduğu ve DSİ ve tefrik edilen … Sigorta A.Ş dosyası ile birleştirme kararı verilerek yargılamanın birlikte üyürütülemsi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
HMK ‘nın 166 ve devamı maddeleri davaların birleştirilmesini ve tefrikini düzenlemiştir.
Davacı Kurum rücu alacağının davalılardan teselsül hükümlerince tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62. (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51.) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilmesi gerekmektedir.Hal böyle olunca davalıların kusur oranlarının ve sorumluluklarının belirlemesi, delillerin birlikte takdir edilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gereken eldeki davada yargılamanın birlikte yürütülmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davalı DSİ yönünden tefrik edilen dosya başka bir esasa kaydedilmiş ise birleştirilmek suretiyle işin esasına girilerek karar verilmelidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.