Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/13316 E. 2018/11158 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13316
KARAR NO : 2018/11158
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalılar … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 22.05.2006 tarihinde geçirdiğ iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa’nın 10. ve 26. maddeleri uyarınca teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre, davacı Kurumun ve davalı …’ın tüm, davalı …’ın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme konusu davada; dosyada alınan 25.03.2014 tarihli kusur raporu ile davalı işveren … kusursuz, sigortalı …% 25, olayda 3. kişi konumunda bulunan … % 75 oranında kusurlu bulunduğu, ancak işverenin 506 sayılı Yasanın 10. maddesi gereğince sorumlu olduğunun belirtildiği, mahkemece kusur raporu esas alınarak % 75 kusur oranı üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 9. maddesinde “(Değişik birinci fıkra: 25/8/1999-4447/2 md.) İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli – taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli – taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerin – de işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli – taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgileri de süresi içinde verilmiş sayılır.” hükmü ile; 10. maddesinde “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tesbit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır.

Sigortalı çalıştırmaya başlandığı Kuruma bildirilmiş veya bu husus Kurumca tesbit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kuruma bildirilmeyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurumca sağlanır.
Ancak, yukarı ki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22 nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesap edilecek sermaye değerleri tutarı, 26 ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Öte yandan; 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 51’inci maddesindeki; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” ve 52’nci maddesindeki “zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükümleri gözetilerek, zarar gören (sigortalının) müterafik kusuru da dikkate alınarak söz konusu maddeler kapsamında Hâkim tarafından takdir edilecek uygun bir indirimin yapılması gereği de göz önünde bulundurulmalıdır.
… Güvenlik Kurumu raporunda sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin kazadan önce ve yasal süresi içerisinde Kuruma verilmemiş olduğu, işveren … hakkında 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından, sigortalının olay tarihinden yaklaşık sekiz gün önce inşaatta dış sıva işlerini yapmak üzere işe başladığı, işe giriş bildirgesinin süresinde verilmediği anlaşılmakla davalı işveren yönünden 506 sayılı Yasanın 10. madde koşullarının oluştuğu hususunda şüphe bulunmamaktadır. Ancak kaza olayı, sigortalının, kaza günü inşaatın zemin katında bulunan depoyu kiralayan market sahibi … ile arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu … tarafından öldürülmesi şeklinde meydana gelmiş olup, olayda işverenin kusurunun bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca bilirkişi raporu ile de işverenin kusursuz olduğunun tespit edilmesi karşısında TBK 51 ve 52. maddeleri gereğince % 50 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak % 50 kusur oranıyla sorumlu olacağının gözetilmeyerek % 75 kusur oranı üzerinden sorumlu tutulması yerinde değildir.
Bu itibarla, yukarıda belirtildiği üzere işveren … hakkında 506 sayılı Yasanın 10. ve TBK 51 ve 52. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılarak 15.056,67 TL Kurum zararından sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1., 2., 3. ve 4. bendlerinin silinmesine, yerine;
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 22.585,01 TL gelirin (davalı … 15.056,67 TL’den sorumlu olmak üzere) onay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.542,78 TL harcın (davalı … 1.157,08 TL’den sorumlu olmak üzere)davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 983,80 TL giderin, (davalı … 737,85 TL’den sorumlu olmak üzere)müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan …. göre hesaplanan 2.710,20 TL vekalet ücretinin (davalı … 1.028,52 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” bendlerinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı …a iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcıcının davalı …’dan alınmasına, 26/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.