Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/13141 E. 2018/9279 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13141
KARAR NO : 2018/9279
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ve feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, Kurumun, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılacağı belirtilmiştir.
Eldeki dosya incelendiğinde; davanın açılış tarihi itibariyle … Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın taraf sıfatının “feri müdahil” olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan … güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada, talep konusu edilen 22.07.1985-01.03.1986 ve 01.05.1998-31.08.1998 tarihleri arasındaki döneme yönelik Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
01.03.1983-21.07.1985 tarihleri arasındaki döneme yönelik olarak, çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla, dava konusu edilen çekişmeli döneme ilişkin 1983, 1984 ve 1985 yılına ait tüm dönemleri kapsayan bordrolar getirtilerek, davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile komşu işyerlerinde çalışan bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacının davalı Belediyede çalışmak istediğine dair 22.07.1985 tarihli dilekçesinin varlığı, 26.07.1985 tarihli encümen kararında yine işe başlama tarihinin 22.07.1985 tarihi olması karşısında, davacının anılan tarihten önceki çalışma iddiası yöntemince araştırılarak, hangi işte ve birimde ne süreyle çalıştığı açıklanmalı, buna ilişkin tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmeli, böylece kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.