Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/12849 E. 2019/48 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12849
KARAR NO : 2019/48
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, trafik iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin yada şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur.
08.09.2007 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında % 30,20 oranında sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir nedeniyle uğranılan davacı kurum zararının yasal faiziyle birlikte davalılardan rücuan tahsiline ilişkin davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesidir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla (Değişik ibare: 13/06/2012 – 6327 S.K./50.md.) Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur.” düzenlemesi yer almıştır. Aynı Kanuna dayalı olarak çıkarılan yönetmeliğin 4. maddesinde ise hesabın birlik bünyesinde tüzel kişiliği haiz olarak kurulduğu belirtilmektedir.
08.09.2007 tarihli kazada tam kusurlu olduğu bildirilen … plakalı araca ait 09.03.2007 başlangıç ve 09.03.2008 bitiş tarihli poliçenin ZMSS olmayıp “Süper Karma Sigorta Poliçesi” olduğu ve teminatların ihtiyari mali mesuliyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’ndaki mali mesuliyet sigortası yaptırmaya ilişkin zorunluluğa rağmen sigorta yapılmaması halinde; kaza tarihi itibariyle öncelikle işletenin hukuki sorumluluğunu üzerine alan Güvence Hesabına husumet yöneltilmesi gerekmektedir.
Kusurlu araca ait bir Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olup olmadığı araştırılmadan, eğer yoksa Güvence Hesabına husumet yöneltilmeden eksik araştırma ve incelemeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; 08.09.2007 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında % 30,20 oranında sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir nedeniyle uğranılan davacı kurum zararının yasal faiziyle birlikte davalılardan rücuan tahsiline ilişkin davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesi olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 99. maddesinde, sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları belirtilmiştir.
Bu tür rücu davalarında sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcına karşılık gelen temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekmekte olup, değinilen 99. madde çerçevesinde Kurumca şirkete başvurulmasına karşın 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde, anılan sürenin sonunda temerrüt olgusu gerçekleşeceğinden faiz başlangıcının 9. güne karşılık gelen tarih olarak kabul edilmesi, başvuru yapılmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise şirketin temerrütünden söz edilemeyeceğinden, faiz başlangıcı olarak icra takip gününün, takip yapılmaksızın dava açılması durumunda da dava tarihinin esas alınması gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, rücu alacağına konu tutarın ödenmesi için Kurumca 08.05.2015 tarihli borç bildirim belgesinin davalı … şirketine 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, sigorta şirketi şirket için faiz başlangıcının 8 iş günü geçtikten sonra 9. gün olan 03.06.2015 olarak kabul edilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu 28.05.2013 tarihinin faiz başlangıcı olarak benimsenmesi de doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.