Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/12842 E. 2019/51 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12842
KARAR NO : 2019/51
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … Tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 15.07.2011 tarihli iş kazasında yaralanarak %21 oranında sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile ödenen geçici işgöremezlik ödeneği ve yapılan tedavi giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanakları 5510 sayılı Yasanın 21. ve 76. maddeleridir.
1- Öncelikle, %21 maluliyet oranı karşısında gerçek zarar tavan hesabına pasif dönem zararının dahil edilmemesi gerekmesine rağmen, ilk peşin sermaye değerli gelirin aktif dönem zararı içinde kalması sebebiyle sonuca etkili olmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
2- 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücû davaları kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar, kusurları karşılığında davacı kurumun rücû alacağından sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza dosyaları varsa, bu dosyalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 26.06.2015 tarihli İnceleme Raporunda gerekçeleriyle birlikte işçi ve işverenin %50 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiş, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda ise bilirkişiler, işverenin %70, işçinin %30 oranında kusurlu olduğunu, SGK Müfettiş raporuna katılmadıklarını beyan etmişlerdir. SGK müfettiş raporuyla kusur raporu arasındaki tespitler çelişkilidir.
Mahkemece yapılacak iş; saptanan maddi olgulara göre olayın oluşu tereddütsüz belirlenip, tüm delillerle birlikte değerlendirilerek, alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun, raporlar arasındaki kusur oran ve aidiyetleri konusunda oluşan çelişkiler giderilecek şekilde yeniden rapor alınıp, irdelenerek, varılacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.