Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/11522 E. 2018/6769 K. 19.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11522
KARAR NO : 2018/6769
KARAR TARİHİ : 19.09.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davalı Kurumun haciz işlemlerinin iptali ile yapmış olduğu kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davalılardan…yönünden davanın kabulüne, diğer davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davaya konu edilen haciz işlemi davalı Kurumun sigortalısı olan …’in davacılar tarafından 14.02.2003 tarihinde kasten öldürülmesi nedeniyle Kurumun hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirin tahsili için … 2. İş Mahkemesinin 2007/930 E., 2010/200 K. sayılı dosyası üzerinden rücuen tazmini amacıyla açılan dava sonucunda her iki davalının da cezai ehliyeti olmadığı için Borçlar Kanununun 54. maddesinin 2. fıkrası gereği takdiren Kurum alacağının ½ sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarına karar verilmiş olup Dairemizce de 24.01.2012 tarih ve 2010/10373 E., 2012/884 K. sayılı kararla onanmıştır.İşbu dava ile davacılar vasisi davacıların cezai ehliyetlerinin olmadığından bahisle her iki davacının aylıklarından yapılan kesintilerin iptali ile bu yöndeki haciz işlemlerinin durdurulmasına ve yapılan kesintilerin iadesi talebinde bulunulmuş Mahkemece kendisine 2022 sayılı Yasa kapsamında malulluk aylığı bağlanmış olan davacı…’in malullük aylığından Kurum alacağının kesilerek tahsilinin 6353 sayılı Kanunun ek-2.maddesi gereği mümkün olamayacağından bahisle bu davacı yönünden davanın kabulüne,diğer davacı …yönünden ise malullük aylığından bir kesinti olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece davacı…hakkında verilen karar sonuç itibariyle doğru ise de gerekçesi yerinde değildir.Mahkemenin gerekçesinde rücuen tazminat alacağının tahsilinin hukuki dayanağı olarak Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiil hükümleri olduğu yönündeki belirlemesi isabetli değildir.Rücuen tazminat alacağının tahsilinin hukuki dayanağı 6183 sayılı yasanın 1. maddesidir.
Söz konusu düzenlemede, “ Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.
… Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.”denilmekle esasen rücuen tazminat adı ile talep edilen Kurum alacağı da bu madde düzenlemesinde yer alan resen tahsil edilemeyen alacak türlerindendir.Bu sebeple Mahkemenin davacı…hakkında verdiği kararın gerekçesi yerinde değildir.
2-Diğer davacı …hakkında da maaşından herhangi bir kesinti yapılmadığı anlaşıldığından hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması dausul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün gerekçe kısmının ”…Öte yandan 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi ile “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacağı açıktır.
“Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. ” hükmü ile sigortalıya yersiz olarak yapılan ödemelerin tahsili imkanı getirilmiş ise de, dava konusu alacağın davacılara yapılmış bir yersiz ödemeden kaynaklanmadığı, rucuan alacak olduğu açıktır.
Bu durumda söz konusu alacağın 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi gereğince !4 oranında davacı…’in malullük aylığından kesilerek tahsil edilmesinin mümkün bulunmamaktadır.Bu nedenle davacı…’in malullük aylıklarından yapılan 9.978,25 TL’nin davacıya yasal faizi ile birlikte iadesi gerekmektedir…’” şeklindeki paragrafların tamamının silinerek yerine
” Rücuen tazminat alacağının tahsilinin hukuki dayanağı 6183 sayılı yasanın 1. maddesidir.
Söz konusu düzenlemede, “ Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.
… Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.”denilmekle esasen rücuen tazminat adı ile talep edilen Kurum alacağı da bu madde düzenlemesinde yer alan resen tahsil edilemeyen alacak türlerindendir…” paragrafının eklenmesi ile “..Yapılan yargılama, toplanan delillerin değerlendirilmesi ve alınan yönteme uygun bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı…’in malullük aylıklarından yapılan 9.978,25 TL kesintinin dava tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, ödenen muhtaç aylığından herhangi bir kesinti bulunmadığı görülmekle; davacı …yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair mahkememize kanaat gelerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ”paragrafının silinerek yerine, “ Yapılan yargılama, toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde, davacı…’in malullük aylıklarından 6353 sayılı yasanın ek 2. maddesi gereği kesinti yapılamayacağından,yapılan 9.978,25 TL kesintinin dava tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, ödenen muhtaç aylığından herhangi bir kesinti bulunmadığı görülmekle; davacı …yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine dair mahkememize kanaat gelerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” paragrafının eklenmesine,
Hüküm fıkrasının,
1-2 no.lu bendindeki “..bu davacı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,” cümlesinin çıkartılarak “hukuki yarar yokluğundan davanın reddine” cümlesinin yazılmasına,
2- 5 no.lu bende devamen davalı Kurum lehine ….gereği 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı Kuruma ödenmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.