Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/11360 E. 2018/9581 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11360
KARAR NO : 2018/9581
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, 18.04.2012 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı yeni HMK’nun 297. ve eski HUMK’nun 388/3. maddesi gereğince hükmün gerekçe bölümünde iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep gösterilmelidir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği hususu bir Anayasa emridir. Kararın gerekçesiz olması mutlak bir temyiz (bozma) sebebidir. Çünkü gerekçe hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün hukuka uygun olup olmadığını yani kendi kendini denetler. Yargıtay da bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir.
Somut olayda, mahkemece kararın gerekçesinde, “…..Müteveffa trafik kazası sonucu ölmüştür. İşyerine ait arabayı izinsiz olarak çocuğunu hastaneye götürmek maksadıyla kullanmış ve kazaya uğramıştır. 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi incelendiğinde iş kazası olması için işveren tarafından verilen bir görevle hareket etmesi gereklidir, davacı işverene her hangi bir görev vermemiştir. Davacı işyerine ait araçta çocuğunu hastaneye götürmek için kaza geçirmiştir. İşveren tarafından yürütülen eylem gerçekleşmemiştir. Ayrıca 5510 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamındaki şartlar yerine gelmediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…. denilerek hüküm kısmında davanın reddine karar verilmiştir. Böylece, kararın gerekçesi ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birbiriyle çelişkili olduğu kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Sair hususlar şimdilik değerlendirilmeksizin, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.