Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10911 E. 2018/9478 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10911
KARAR NO : 2018/9478
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar…” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak özellikle davaya konu kazayla ilgili maddi olgu doğru belirlenerek, olayın niteliği, davalının ve dava dışı tarafların olay anındaki sıfatları ve olaya etkileri araştırılarak, mevcut dosya sigortalısının davaya konu olayla ilgili tazminat davasında alınan kusur raporunun bağlayıcı olmadığı gözetilerek anılan hususların irdelendiği, olayın nasıl gerçekleştiği ile tarafların kusur oranlarının ayrıntılı olarak değerlendirilebilmesi ve varsa diğer dava dosyalarındaki kusur oranları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla, uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan ve mevcut çelişkiler giderilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir ve bozmayı gerektirir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.