Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10822 E. 2018/9807 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10822
KARAR NO : 2018/9807
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

… adına Av. … ile 1-… Tur. İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. 2-… adlarına Av. …, 3-… adına Av. … aralarındaki dava hakkında… Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 20.04.2016 günlü ve 2012/94 Esas – 2016/404 Karar sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı Kurum ile davalılardan… Tur. İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. ve … vekilleri tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davalılar… Tur. İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. ve … adlarına Av. …’ın eksik temyiz karar harcı ve temyiz başvuru harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Kararı temyiz eden ve ortak avukatla temsil edilen davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, kararı temyiz eden her bir davalı adına ayrı ayrı başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılması gerekirken, tek bir başvurma harcı ve muhtıra sonrası tamamlanan tek bir nispi harç yatırılması suretiyle temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, “temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde, her bir davalı adına ayrı ayrı nispi temyiz karar harcı ile başvuru harcı alınması gerekirken, sadece tek başvurma harcı ve nispi harç alındığı, bu haliyle gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmediği, anlaşılmaktadır. Böyle olunca da;
(a) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(b) Tüm davalılar adına başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılmaması halinde temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
(c)Adına temyiz harcı yatırılmayan davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.