Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10809 E. 2018/8604 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10809
KARAR NO : 2018/8604
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 08.11.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerden oluşan Kurum zararının 5510 sayılı Kanunun 21 ve 23. maddeleri uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, 5510 sayılı kanunun 23.maddesi gereğince oluşan kurum zararının davalıdan tahsili yönünde karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında, sigorta hak ve yükümlülüklerinin 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya başladıkları tarihten itibaren başlayacağı belirtildikten sonra 8. maddenin 1. fıkrasında, işverenlerin, 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7/1. maddede belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlü oldukları, ancak işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesinin; inşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için en geç çalışmaya başlatıldığı gün, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde ise ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren 1 ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu 1 aylık sürenin dolduğu tarihe kadar Kuruma verilmesi durumunda, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılacağı açıklanmıştır.
Kanunun 23. maddesinde ise sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi durumunda, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca saptandığı tarihten önce gerçekleşen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödeneklerinin Kurumca ödeneceği, belirtilen bu hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri miktarının, 21. maddenin 1. fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirileceği hüküm altına alınmıştır.
Davalı işverenin 5510 sayılı Kanunun 23. maddesine göre sorumluluğu; kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse,işverenin Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 23. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “…Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme…” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir ve yapılan masraflar miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tutarından, Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. (6098 Sayılı TBK 50. ve 51) maddeleri uyarınca, % 50’den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
İşverenin, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi yanında 23. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda belirlenecek kusur durumu da dikkate alınarak, Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. (6098 sayılı TBK 50. ve 51) maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, işverene ait işyerinin hangi tarih itibarıyla 5510 sayılı Yasa kapsamına alınması gerektiği belirlenmeli, işverence sigortalı hakkında verilen işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal tarihi belirlenmeli, sigortalının işverene ait işyerinde işe başladığı tarih açık ve net biçimde saptanmalı ve özellikle sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiği tarih ile iş kazası aynı tarihe rastlıyor ise, işe giriş bildirgesinin daha önce verildiğinin ispat yükünün işverene ait olacağı gözetilmeli, bütün bu olgular hep birlikte değerlendirilerek, 23. madde koşullarının oluştuğu sonucuna varılacak olursa, 6098 sayılı TBK 50. ve 51 maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılarak işverenin sorumluluğuna karar verilmeli, 6098 sayılı TBK 50. ve 51 madde hükümlerinin tatbiki için ise Mahkemece, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli kusur raporu alınmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.