Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10750 E. 2018/9834 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10750
KARAR NO : 2018/9834
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

………..

Dava, hukuki nitelikçe; dava dışı ……… tüzel kişiliğine ait olup, süresinde ödenmeyen 2001/4 ve 5. aylar ile 2002/3, 4, 6, 7, 10 ve 12. aylara ait prim ve idari para cezası ile gecikme zammının köy muhtarı olduğundan bahisle davacıdan tahsili için 6183 sayılı Kanunun 58. maddesi kapsamında tebliğ edilen 25.04.2007 tarih 037876 sayılı ve 4590,70 TL bedelli ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama süreci sonunda, yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, “….Mahkeme, ret kararını 506 Sayılı Yasanın 80. maddesine dayandırmıştır. Söz konusu maddede; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen süre içinde tahakkuk ve tediye etmeyen Kamu Kurum ve Kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli Kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliğe haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri Kuruma karşı işverenler ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu kılınmışlardır. Ancak bu sorumluluk görevde bulunulan süre içinde doğan prim borcu ile sınırlıdır.
Somut olayda, davaya konu ödeme emri 2002/2649 sayılı icra dosyasına ilişkin olup, 2003/4075-4076-4077-4078-12233-12234-12235-12236 takip sayılı dosyalarla muhtarlık aleyhine girişilen diğer icra takip dosyalarının da 2002/2649 sayılı icra dosyasıyla birleştirildiği anlaşılmaktadır. Kaymakamlık tarafından davacının 03.06.2001-28.03.2004 arası dönemde muhtarlık yaptığı bildirilmiştir. Davaya konu ödeme emrinin ilk sırasında tahakkuk türünün idari para cezası, ikinci sırasında ise prim olarak belirtilmesine rağmen bu hususun açıklığa kavuşturulmadığı ayrıca 506 Sayılı Yasanın 140. maddesi çerçevesinde bir başvurunun bulunup bulunmadığı yönünde herhangi bir araştırmanın yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece, davaya konu ödeme emrinin prim yanında idari para cezasını da kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmalı, öte yandan, davada 506 Sayılı Yasanın 80. maddesine dayanılması karşısında, muhtarın, cezai nitelikli olması nedeniyle idari para cezasından sorumluluğunun olmadığı hususu gözetilmeli, 506 Sayılı Yasanın 80. maddesinde belirtilen diğer sorumluluk koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yürütülen yargılama sürecinde; davaya konu 25.04.2007 tarihli ödeme emrine konu toplam borcun ne kadarının idari para cezası, ne kadarının prime ilişkin olduğu hususu kurumdan sorulup açıklığa kavuşturulmamış, aynı yöndeki bilirkişi raporuna istinaden ve dava konusu olmadığı halde 30.07.2003 tarih 57403 Sayılı ödeme emrine konu 2002/3 ve 4. aylara ait toplam 301,59 TL tutarındaki prim borcundan dolayı davacının sorumlu olduğuna, bunun dışındaki ve bu davaya özgü prim borçlarından ve idari para cezasından sorumlu olmadığının tespitine biçiminde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma gerekçelerine uygun olarak araştırma ve yargılama yapılıp karar verilmesi zorunluluğu doğar. Buna göre, ilk bozma ilamında belirtildiği gibi yargılama ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar tesis edilmelidir. Kabulü göre de, 30.07.2003 tarih 57403 sayılı ödeme emrine yönelik bir davanın bulunmamasına rağmen bu konuda hüküm kurulmuş olması da isabetsiz bulunmuştur..….” hususları bozma nedenleri olarak belirtilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada, dava konusu ödeme emrinde para cezası olarak belirtilen 2001/4-5 dönemine ait kurum alacaklarının prim alacağı olduğu tespit edilerek görev süresi ile sınırlı olarak 2001/4-5 dönem alacakları hesaba katılmaksızın asıl ve gecikme zammı hesabı yapılarak mevcut şekilde karar verilmiş ise de 2001/5 dönemine ilişkin prim alacağının vadesi takip eden ay sonu olduğundan 2001/5 döneminden sorumlu tutulmaması hatalı olmuştur.
Ayrıca davacı vekili tarafından, 6360 sayılı Kanun gereği ……. borçlarının tasfiye neticesi ……devredildiği iddia edilmiştir. Mahkemece,……. 6360 sayılı kanun gereği kaldırılıp kaldırılmadığı, tasfiye neticesi borçlarının devredilip edilmediği, hangi Kuruma devredildiği, devir edilen kurum tarafından davaya konu borçlarının ödenip ödenmediği araştırılmalı, neticesine göre ödeme ve konusuz kalma hususu irdelenmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….