YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10536
KARAR NO : 2016/12345
KARAR TARİHİ : 11.10.2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 13.10.2001 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan gelirler ve yapılan tedavi ve masraflar nedeniyle uğranılan Kurum zararının bakiye kısmının rücuan ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı şirket avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve Esas: 2003/10, Karar: 2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması nedeniyle; ilk peşin değerli gelirin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir.
Diğer taraftan,818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi (tam teselsül) yâda birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi (eksik teselsül) uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda da, öğretideki eleştiriler doğrultusunda tam ve eksik teselsül ayırımı kaldırılmışsa da (61. madde gerekçesi), teselsül esasına dayanan sorumluluk ilkesine ilişkin düzenlemeler korunmuş ve anılan Kanun’un birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 61. maddesinde de; “ Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü yer almıştır. Aynı Kanun’un 163. maddesinde de davacının, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı tek bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı ayrı ayrı davalar ile
de talep edebileceği öngörülmüştür. Anılan yasanın 163. maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanmak için, zarara uğrayanın, talebi gereklidir.
Eldeki davada ise, Mahkemece alınan kusur raporunda davalı işveren nezdinde çalışan diğer davalı …’nün de kusurlu olduğu belirtilmesine ve davacı kurumun ıslah dilekçesinde teselsüle dayalı talepte bulunmuş olmasına göre, tüm kusur oranı (%60) dikkate alınarak karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinmesi ile yerine;
“Davanın kısmen kabulü ile,,
1-Davalılardan … aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Davalılardan … Tic. Turizm San ve Yat. A.Ş aleyhine açılan davanın kabulü ile kesinleşen kararda hükmedilen Kurum zararının bakiye kalan 27.489,70 TL’lik gelirin onay tarihinden, 4.290,57 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihinden ve 12.080,55 TL tedavi masrafının sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Tic. Turizm San ve Yat. A.Ş’den tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanununca hesaplanan 2.996,13-TL karar harcının davalı … Tic. Turizm San ve Yat. A.Ş’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı Kurum vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT ne göre hesaplanan 5.263,29-TL nisbi vekâlet ücretinin davalı … Tic. Turizm San ve Yat. A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT ne göre hesaplanan 1.800,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye ödenmesine,
6- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan toplam 64,00-TL yargılama giderinin davalı … Tic. Turizm San ve Yat. A.Ş’den tahsili ile davacıya ödenmesi ile taraflarca yatırılıp da kullanılmayan gider avansının talep halinde ilgilisine iadesine,” hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan … İnş. Tic. Tur. San. ve Yatırım A.Ş. ‘den alınmasına, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.