Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10459 E. 2018/8401 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10459
KARAR NO : 2018/8401
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 13.12.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu kazalıya bağlanan gelir ile yapılan tedavi masrafları ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/1 maddesidir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Somut olayın incelenmesinde, sigortalının kurum müfettişine verdiği ifade tutanağına göre; “sigortalı, apartman görevlisi olarak çalışmakta olup sitedeki işinin H, I ve J bloklarının temizlik, servis, bahçe düzenlemesi ve çöplerin alınması olduğunu, kaza günü uzayan ağaç dallarını budamak amacıyla yöneticinin talimatı doğrultusunda J Blok önünde bulunan ağaca merdivenle çıktıktan sonra, ağacın diğer dallarına geçmek isterken dalın kırılması sonucu dengesini kaybederek 4-5 metre yükseklikten taş zemine düşerek kazalandığı” belirtilmiş; davalı işveren vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ise iş kazasının vuku bulduğu ağacın belediyenin sorumluluk alanı içinde kaldığı, site yönetiminin işin yapılması hususunda talimatının olmadığı savunması ile site görevlileri … ile… …’ın yine kurum müfettişine verdiği ifade tutanağında “ağaç budama talimatının yönetici tarafından verildiğini” ancak devamla “o bölgedeki ağaçların budama işlerinin belediyeye ait olduğunu” belirtmiş olmaları karşısında olayın oluş şekli ile ilgili çelişki bulunduğu ancak Mahkemece davalının savunması dikkate alınmadan ve olayın aydınlatılması için keşif yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Bu tür iş kazalarında kusurun belirlenmesinde; öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu belirlenmeli, belirlenen ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda; tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi ile oluşa uygun kusur raporu alınması gerekir.
Mahkemece yapılması gereken iş, olayın oluş şeklinin net olarak belirlenmesi, sigortalının sitedeki görevinin ne olduğunun, apartman görevlisi olarak mı bahçıvan olarak mı çalıştırıldığının saptanarak görevinin ağaç bakımını da kapsayıp kapsamadığını, iş kazasına konu ağaç budama işi için işveren tarafından talimat verilip verilmediği, olayda sigortalının inisiyatifi ya da tercihinin söz konusu olup olmadığı, iş kazasının meydana geldiği ağacın belediyeye ait bir alanda mı yoksa site içinde mi bulunduğu ile budama işinin belediyeye mi siteye mi ait olduğunun gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle tespit edilmesi, tüm bu durumlar belirlendikten sonra yapılacak araştırma sonucuna göre, olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata uygun, soyut ifadelere dayanmayan, alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyet raporu alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yanlış değerlendirme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.