Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2016/10345 E. 2017/1124 K. 16.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10345
KARAR NO : 2017/1124
KARAR TARİHİ : 16.02.2017

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Asıl dava, sigortalılığın iptaline dair kurum işleminin iptali, birleşen dava ise, kurum tarafından yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Davacının çalışmalarının fiili olup olmadığının tespitine yönelik asıl dava, işverenin hak alanını da ilgilendirdiğinden, işverene karşı da husumet yöneltilmesi gerekir. Zira, sigortalının çalışmalarının fiili olmadığının tespitine yönelik alınacak ilam ile davalı Kurum, davacıya yapılmış herhangi bir sağlık yardımı ya da başkaca herhangi bir ödeme varsa işverenden tahsilini isteyebilecek, yine ilgililerle birlikte işveren de sahte belge düzenlemek ve Kurumu zarara uğratmak fiillerinden dolayı ceza tehdidi altında kalabilecektir. Öte yandan, husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husus olduğundan, davanın sigortalıyı çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere karşı da açılması zorunludur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4. maddesindeki; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğine ilişkin düzenleme de gözetilmek suretiyle, davacıya; çalıştığını iddia ettiği işveren …’a husumet yöneltmesi için mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, işverenin göstereceği deliller toplanmalı, bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri icelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Davacı-Birleşen Dava Davalısına iadesine, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.