Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/8882 E. 2016/10907 K. 30.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8882
KARAR NO : 2016/10907
KARAR TARİHİ : 30.06.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında mükerrer sigorta sicil numarasının birleştirilmesi gerektiğinin ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerinin 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık hizmetleri ile birleştirilmesini istemiştir.
Mahkemece; yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerde, HDC göre 34….613 sicil baba adı ……/2.1.1958 doğumlu… adına kayıtlı 27935 sicil nolu işyerinden bildirilen 215 günlük bildirimli çalışmanın aynı şekilde davacı adına kayıtlı 16….920 sicil nolu 4/1-a sigorta kaydının ve şirket ortaklığından dolayı davalı Kuruma 29.11.1993 tarihinde intikal eden işe giriş bildirgesi ile 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur siğortalılığının bulunduğu, davacının Kurumdan hizmetlerinin birleştirilmesi talebinde bulunulduğu, davalı Kurum tarafından (4-1/a) hizmetlerinden işçi ve işveren hizmetleri ayrılarak Bağ-Kur’a bildirildiği, davacı tarafından kuruma başvurada bulunarak (2003-2006) tarihleri arası (4-1/a) hizmetlerinin neden iptal edildiğinin sorulduğu, nüfus müdürlüğünden kayıtlar celp edildiği, tanıkların dinlenildiği, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, 16255730920 T.C.kimlik numaralı davacı …’ın; 3400012190613 sigorta sicil numarasının kendisine ait olduğu, buna göre, kendisine mükerrer olarak verilen 0601199402511 s.s.numarasının iptal edilerek, 3400012190613 s.s. numarasının ipkası ve 0601199402511 s.s.numarası ile bildirilen sigortalı çalışmalarının, ipka 3400012190613 s.s. numarasına aktarılması gerektiğinin, 17.10.1993 – 31.12.2009 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğundan, bu tarihler arasında 506 sayılı Yasanın ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddeleri kapsamında geçen çalışmalarına ilişkin ödenen sigorta primlerinin, 5458 sayılı Yasanın 16.maddesi uyarınca; 1479 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddeleri kapsamındaki sigortalılığına aktarılması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde açık bir şekilde iddianın ve dava konusunun yazılması gerekliliği, HMK 119. maddesinde belirtilmiştir. Talep sonucu, mahkeme davayı kabul ettiğinde, talep sonucunu aynen hüküm fıkrası olarak kararına alabileceği şekilde açık olmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; HMK 119 maddesi gereği, davacının 506 sayılı Yasanın ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddeleri kapsamında geçen çalışmalarına ilişkin ödenen sigorta primlerinin, 5458 sayılı Yasanın 16.maddesi uyarınca; 1479 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddeleri kapsamındaki sigortalılığına aktarılması gerektiğinin tespitine yönelik talebinin olup olmadığı sorularak talep sonucunu açıklattırılmalı, öncelikle, davacının salt nüfus kaydıyla yetinilmeyip, baba hanesinden aile nüfus kayıt tablosu celbedilerek, ailede davaya konu doğum tarihine ve davacıyla aynı isme sahip başka bir şahsın bulunup bulunmadığı denetlenmeli, HDC göre 34….613 sicilde kayıtlı baba adı …Ankara/2.1.1958 doğumlu …iminde, davacı dışında başka bir şahsın olup olmadığı nüfus müdürlüğü nezdinde yazışmalar yapılarak araştırılmalı ve varsa, davaya katılımı sağlanmalı, uyuşmazlığa konu 27935 sicil nolu…ünvanlı işyerine ait 15.5.1979-1979/4 dönemine ait bordrolar celp edilerek davacıyı tanıması gereken müdür, şef ustabaşı, çalışma arkadaşları dinlenmeli ve deliller hep birlikte değerlendirilip, çakışma ve iptal edilen (4-1/a) kapsamındaki sigortalılık süreleride nazara alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ve yazılı gerekçeyle, karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.