YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/861
KARAR NO : 2015/3675
KARAR TARİHİ : 03.03.2015
Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan…… vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi…… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalıya bağlanan gelir ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Dairemiz bozma ilâmında ” Dava, 26.01.2010 tarihli iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile, yapılan ödemelerin rücûan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesidir. Anılan maddede yer alan, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Öte yandan, hükme esas alınan kusur raporuna göre haklarında dava açılmayan şebeke amiri………ile, ekip şefi ……’a toplam % 5 oranında, işverene % 85 oranında, sigortalıya ise, % 10 oranında kusur verildiği anlaşılmakla; davanın teselsüle dayalı olarak açılmamış bulunmasına göre, davalı işverenin kusuru olan % 85’e isabet eden tutarla sınırlı hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde, 3. kişinin kusuru da ilave edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz” olduğu belirtilmiş olup, Mahkemece, bozma ilamında belirtilen açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca, her bir hak sahibi yönünden, ayrı ayrı olmak üzere, gerçek zarar miktarları
hesaplanarak, gerçek zarar ile ilk peşin sermaye değerli gelir miktarlarının karşılaştırması sonucu Kurumun rücû alacağının belirlenmesi gerekirken, uyulan bozma ilamının gereği yapılmaksızın eksik inceleme araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı şirket vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.