Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/749 E. 2015/16463 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/749
KARAR NO : 2015/16463
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 14.10.2014
No : 2012/427-2014/372

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 05.04.2008 tarihli iş kazasında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin davalı işverenden tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücûan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesidir.
Anılan maddeden doğan rücû hakkı, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücû hakkına” dayanmaktadır. Kurum, iş kazası ya da meslek hastalığı ile malûllük sonucu sigortalılara ve bunların ölümü halinde hak sahiplerine yaptığı her türlü ödemelerle bağlamış bulunduğu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerini, kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı olarak, zarara sebep olan işveren ya da üçüncü kişilere rücû etmektedir.
Sürekli iş göremezlik geliri; 506 sayılı Yasa’nın 19. maddesi hükmü uyarınca zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının meslekte kazanma gücünü en az % 10 oranında yitirmiş olması halinde, sağlanan bir sosyal sigorta yardımı niteliğindedir. Buna bağlı olarak, sigortalının, gelir almakta iken sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını gerektiren meslekte kazanma güç kaybı oranının tamamının ortadan kalkması veya % 10 oranının altına düşmesi halinde, bağlanan gelir kesildiği gibi, söz konusu iş göremezlik derecesi bağlanan gelir miktarını doğrudan etkilemektedir.
Öte yandan, Kurum’un, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurum’un ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücûan isteyemeyeceği yönünün de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmadır.
Davaya konu somut olayda; davalı işveren iş kazasına uğrayan ve %61 sürekli iş göremezlik derecesine göre gelir bağlanan sigortalının sürekli iş göremezlik derecesine itiraz edildiğini ve bu konuda Konya 4. İş Mahkemesi’nde 2015/ 1 Esas sayılı davanın açıldığını bildirilmiştir.
Mahkemece; sigortalıda oluşan iş göremezlik derecesinin sigortalıya bağlanacak gelir miktarını ve davalı aleyhine hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, davalı tarafından açılan dosyasının sonucu beklenerek, ilgili kararın kesinleşmesinden sonra, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davalıya ait araçlar üzerine konan ihtiyati tedbir kararı hakkında istenen değişiklik talebinin, yerel mahkemece irdelenmesi gerektiğinden bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
O hâlde, davacı ile davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.