YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6916
KARAR NO : 2015/8715
KARAR TARİHİ : 05.05.2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, 08.01.1989-12.03.2007 tarihleri arasındaki hizmetin tespiti ile, bu süre içerisinde yatırılan isteğe bağlı sigorta primlerinin faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği biçimde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olay incelendiğinde, davacını tespitini talep ettiği dönem içerisinde 01.12.1994-31.10.2006 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak hizmetinin bulunduğu, 01.11.2006-01.03.2007 tarihleri arasında davalı işyerinden bildiriminin bulunduğu, davalı işyerinin 01.11.2006 tarihinde kapsama alındığı; mahkemece, davacının, 01.12.1994-30.10.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine ve bu dönemde ödenen isteğe bağlı sigorta primlerinin faizsiz olarak iadesine karar verildiği, ne var ki, mahkemece dinlenen tanıkların kabul edilen sürelerde, beyanlarında geçen yerlerde çalışıp çalışmadıkları hususunun araştırılmadığı anlaşılmakla; tanıkların, gerek elçilikteki gerekse de beyan ettikleri ilgili mercilerdeki görev süreleri
araştırılmalı, gerekirse, ilgili yerlerdeki başka bordrolu tanıkların bilgilerine başvurulmalı, belirdiği takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, böylece, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Öte yandan, 506 sayılı Kanunun yersiz olarak alınan primlerin geri verilmesi başlığını taşıyan 84. maddesindeki, “yanlış ve yersiz olarak alınmış olduğu anlaşılan primler, alındıkları tarihlerden on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere ve sigortalılara geri verilir. İşverenlere geri verilecek primler için Kurumca kanuni faiz de ödenir. Bu faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takibeden aybaşından iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır…” düzenlemesindeki faiz ve zamanaşımına ilişkin hükümler gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.