Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/5801 E. 2015/16220 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5801
KARAR NO : 2015/16220
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.12.2014
No : 2014/1355-2014/1465

Dava, Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 33’üncü maddesinde yer alan “Bir Danimarka veya Türk vatandaşı ya da geriye kalan hak sahiplerinin, özellikle Türk mevzuatına göre tamamlanan prim veya sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, Türk mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi ikamet sürelerinin gerekli miktarı, Türk mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmü gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki; anılan hüküm sigortalı sürelerin aylığı yetmemesi durumunda ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla aylıkta nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olup, Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nde, Danimarka ülkesinde çalışmaya başlanılan veya Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine tabi olunan ilk tarihin Türkiye’de sigorta sigorta başlangıcı sayılması gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle; davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5’inci maddesine göre Türkiye’deki sigorta başlangıç tarihiniden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gereği nazara alınmaksızın eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.