Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/4411 E. 2015/16612 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4411
KARAR NO : 2015/16612
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

Mahkemesi : Salihli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 17.12.2014
No : 2012/326-2014/910

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 79. maddesine 25.08.1999 tarih, 4447 sayılı yasayla eklenen “Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır.” aynı şekilde 5510 sayılı yasanın 86 maddesinde “Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgelerin işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine eklenmesi şarttır ” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden davaya konu edilen dönemlerde işyerinin faal olduğu, davacıya ilişkin ihtilat konusu dönemde 20.3.1998, 1.2.1999, 13.4.2001, 19.4.2002, 11.4.2003, 26.1.2004 tarihlerinde imzalı, 18.2.2008 tarihinde elektronik işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği, 1988/1(34 gün),1988/2(97 gün), 1988/3 (63gün), 1999/1(62 gün), 1999/2(67gün), 2001/1(11gün), 2001/2(19 gün),2002/1(11gün), 2002/2(19 gün), 2003/1 (13 gün),2003/2(84gün),2003/3(38gün), 2004/1(47gün),2004/5,6,7,8,9,10,11,12, 2005,2006,2009,2010,2011 yıllarında 12 ay,2007,2008 yıllarında 11 ay, 2012/1,2,3,4 aylarda 30 günden az, 1999/3, 2000 yılında, 2001/3, 2002/3 dönemlerinde ve 2007/12,2008/1 aylarında hiç bildirim yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ile birlikte çalıştıkları belirlenen bordro tanıklarınca, dava konusu dönemlerde kışın 1-2 ay fabrikanın bakıma girdiği bu süre dışında davacının sürekli çalıştığı, ay içerisinde tam çalışıldığı halde 15-20 gün bildirildiği, belgeleri işten çıkarılma korkusuyla imzaladıkları hususları ifade edilmiştir. 1998/Mart-19.4.2012 tarihleri arası sürekli çalışıldığı ve bordroların manevi baskı sonucu imzalandığı iddiası karşısında, Mahkemece, birden fazla imzalı işe giriş bildirgesinin varlığı nedeniyle kesintili çalışıldığı, ücret bordroları ve mesai devam föyleri itirazı kayıtsız imzalı olduğu, davalı Kuruma bildirimlerle uyumlu olduğu, 2007/12 ve 2008/1 aylarda tanık beyanları ve elektrik tüketimi dikkate alınarak hizmetinin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, eksik bildirilen günlere ilişkin davalı kurumdan araştırma yapılmadığı, eksik inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı yasanın 86 ve 506 sayılı yasanın değişik 79. maddesi hükmüne göre de ay içerisinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı beyan edilen sigortalıların 30 günden az çalıştıklarını belgeleyen bilgilerin prim bildirgelerine eklenmesi suretiyle kanıtlanmadıkları taktirde işçinin ayın tamamında kesintisiz olarak çalıştırıldığının kabulü gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerle tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, davalı işyerinin dava konusu dönemlerde faal durumda olduğu, davacının tespite konu dönem dahilinde olmak üzere işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki çalışmalarının tam ve devamlılık arzettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mahkemece yapılacak iş, tespite konu dönem dahilinde olmak üzere işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki kısmi bildirimlerin davalı işveren tarafından davalı Kuruma belgeleri ile bildirilip bildirilmediğinin tespit edilerek, sigortalı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksinin eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulup toplanmalı ilgili düzenlemeler dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harıcın istek halinde davacıya iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.