Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/3970 E. 2015/21539 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3970
KARAR NO : 2015/21539
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Mahkemesi : Zonguldak 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 11.11.2014
No : 2014/246-2014/672

Dava, davacının sigortalı babasından ölüm aylığı tahsisi ve Kuruma iade ettiği aylıklardan 1,00 TL nin tahsili istemine ilişkindir
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-28.02.1997 tarihinde ölen babasının sigortalılığından bağlanan ve eşinden de ölüm aylığı alması nedeni babasından bağlanan ölüm aylığı kesilen davacının kesilen aylığın yeniden tahsisi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 68, 99 ve 5510 sayılı Yasanın 97. maddeleridir.
Mahkemece, davacıya, ölen babasının sigortalılığından ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, sigortalı babanın ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99. maddesi, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar.” hükmünü içermekte, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. Fıkrasında ise “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesine yer verilmektedir. Hal böyle olunca, davacıya bağlanan ölüm aylıklarına yönelik tahsis dosyaları celp edilerek, davacının Kurumca ölüm aylığının kesilmesinden sonra hangi tarihte tahsis talebinde bulunduğu belirlenerek, aylığın kesilme tarihinden itibaren beş
./..
yıllık sürenin geçmiş olması halinde, 506 sayılı Yasanın 99. madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 5510 sayılı Yasanın 97. Maddesi hükmü karşısında tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği gözetilerek, davacıya bağlanması gereken ölüm aylığının başlangıç tarihi belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK’nın 297. Maddesine aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.