Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/3489 E. 2015/7424 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3489
KARAR NO : 2015/7424
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 18/01/2010 tarihinde kesinleşen davalıya, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri kapsamında sigortalı olan babası üzerinden, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davacı Kurumca 2013 yılında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 22/01/2013– 21/06/2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa’nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı … Medeni Kanununun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, davacı ile boşandığı eşinin fiili beraberliğinin ortaya konulması yönünde yargılamada ortaya çıkan çelişki ve belirsizliğin giderilmesi için davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak, uyuşmazlık konusu dönem belirtilmek suretiyle (22/01/2013– 21/06/2013); muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden, anılan tüm mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem
hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davalı ve boşandığı eşinin talep konusu döneme ilişkin olarak medula sistemindeki kayıtlarda görülen adresleri de ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, özellikle dava konusu dönem belirtilmek sureti ile ilgililerin su, elektrik ve telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Eldeki somut olayda; yukarıda yazılı olan ve öncesinde yapılmayan araştırmaların yanı sıra, özellikle uyuşmazlık konusu dönem belirtilmek suretiyle (22/01/2013– 21/06/2013); muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, Nüfus kayıtlarına göre, davalının ikamet ettiği… Mahallesi. 10.yıl Bulvarı, no:222/19… adresi, … Mahallesi, …ı Sokak No:31/4 …adresi, …k Mahallesi, … sokak No:32/1… adresi ile boşanılan eşin ikamet ettiği … Mahallesi, … sokak, No:24/4 …n adresi ve… Mahallesi, …Cad. No:3/1 …/… adreslerinde davaya konu dönemde kimlerin ikamet ettiği ve elektrik-su aboneliklerinin kimin adına olduğu araştırılmalı, emniyet araştırması ve elektrik abonelik sonuçları değerlendirilmeli, bahsi geçen mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, Medula, GSM ve banka kayıtlarında yer alan adres bilgilerine tarihleri de sorulmak suretiyle ulaşılmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirilmeli ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.