Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/3304 E. 2015/21500 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3304
KARAR NO : 2015/21500
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Mahkemesi : Adana 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 04.11.2014
No : 2013/509-2014/454

Dava, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini öngörmüştür. Ancak anılan sözleşme hükmünün uygulanabilmesi, Alman Rant Sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde yurt dışı borçlanmasının usulünce yapılması halinde mümkündür.
Diğer taraftan, dava dosyası içerisinde yer alan 15.10.2009 tarihli Alman sigorta merciine ait sigorta durumunu gösterir belgede; davacının, ranta giriş tarihini de içerecek şekilde Almanya primlerini 21.11.1989 tarihli kararla iade alarak yurt dışı çalışmalarını tasfiye ettiği belirtilmektedir.
Prim iadesi suretiyle tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerindeki tasfiye edilme hali, söz konusu yurt dışı sürelerinin, 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandırılarak sigortalının sosyal güvenliği bakımından değerlendirilmesinde, aksine bir düzenleme bulunmadığından engel değildir. Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır.
Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında bağıtlanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncumaddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür.
Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü uyarınca, rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak sayılması mümkün olmayacaktır. (Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.2002 gün, 2002/10-21-70 sayılı kararı)
Kuşkusuz bu halde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Kanunun 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir.
Şu halde yapılması gereken iş; 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılmış ve rant sigortasına giriş tarihini de kapsayan yurt dışı hizmetlerin, tasfiye edilip edilmediği tasfiye edilmeyen ve rant sigortası kapsamında bulunan başka bir sürenin bulunup bulunmadığı usulünce yapılacak araştırma ile belirlenmeli; tasfiye edildiğinin anlaşılması halinde ve Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin sigorta başlangıcına dair sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikte başkaca rant sigortasına girişin de bulunmaması halinde, sigorta başlangıcı ve yaşlılık aylığına ilişkin davacı istemi, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde yeniden değerlendirilmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Öte yandan, 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge’de Almanya’dan prim iadesi alınan sürelerdeki çalışmaya başlanılan tarihin de ülkemizde sigorta başlangıcı olarak kabul edileceği belirtilmiş olduğundan; anılan genelge uyarınca davalı kurumca uyuşmazlığın devam ettirilip ettirilmediği, davacının bu Genelge kapsamında Kuruma başvurusunun bulunup bulunmadığı da araştırılıp belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.