Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/25224 E. 2016/2023 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25224
KARAR NO : 2016/2023
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 09.09.2015

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine 25.08.1999 tarih, 4447 sayılı Yasayla eklenen “Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır.” düzenlemesi uyarınca, anılan tarih sonrasına ilişkin eksik bildirimlerin dayanağı belgelerin Kuruma ibraz edilip edilmediği de incelenip, aksine durumda Kurumun eksik bildirim nedeniyle re’sen tahakkuk işlemi gerçekleştirip gerçekleştirmediği yönü araştırılmalıdır.
Eldeki dosyada, 10.08.2009-16.08.2012 arasındaki eksik bildirilen günlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada mahkemece, talep konusu dönemde 217 gün eksik bildirim olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda verilen karar hatalı ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle isabetsizdir. Şöyle ki dosya içerisinde davacı tarafından imzalı ücretsiz izin kullanmak istediğine dair dilekçeler olmasına rağmen mahkemece, bu husus gözetilmeksizin davacının talep konusu dönemde eksik bildirilen sürelerin tamamlayarak tespit hükmü kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalı M.. T..’e iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.