Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/24547 E. 2017/8999 K. 18.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24547
KARAR NO : 2017/8999
KARAR TARİHİ : 18.12.2017

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılar … ve … … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafik kazası sonucu vefat eden kazalının hak sahibine bağlanan gelirin 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkin olup Mahkemece hatır taşımacılığı yapılması dolayısıyla hakkaniyet ilkesi gereğince talep miktarından %30 indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne hükmedilerek, davalı …’ın 14.402,40 TL; diğer davalı … …’nı ilk peşin sermaye değerli gelirin tamamından sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece hatır taşımacılığı için yapılan indirim oranı isabetli ise de, tarafların kusur oranları sonucu sorumlu oldukları miktar bakımından verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Meydana gelen olayda, vefat eden sigortalıların hatır için taşındığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Konunun yasal dayanaklarından 2918 sayılı kanunun 87. maddesinin 1. fıkrası “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” hükmüne amir olup, hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğu ve araç sahibi ivazsız bir şekilde hareket ettiği cihetle, bu gibi hallerde kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 43. Maddesinin birinci fıkrasının uygulanması suretiyle, zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerekir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 51. maddesinin 1.fıkrasının yollamasıyla, aynı yasanın 50. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre hakim, müteselsil sorumlu olanların birbirlerine dönüp, isteme (rücu) hakları olup olmadığını takdir ve gerektiğinde bu dönüp istemenin kapsamını belirlemekle yükümlüdür. Kanun koyucu rücu ile teselsülün sonuçlarını hafifletmek istemiştir. Bundaki amaç birlikte sorumlular arasında bir denge kurmaktır. Ancak hakim bu dengeyi kurarken tazminat hukukunda geçerli olan genel kuralları gözetecektir. Bu kurallardan birisi de tazminatın en sonunda kendi kusuru ile sorumlu olana ancak kusuru oranında yükletilebilmesidir.
Somut olayda, %50 oranında kusurlu bulunan davalı … …’nın müteselsil mesuliyet kaidesi uyarınca tamamından sorumlu tutulmaları halinde, tazminatın tamamını ödeyip diğer davalı …’a %50 kusur oranında rücu etmesi halinde, hakim davalı … Belediyesinin ödemiş olduğu tazminatın %50 sine hükmetmeyecek, diğer davalının hatır taşıyıcısı olduğunu gözeterek yukarıda belirtilen esas uyarınca rücuan istenilen tazminattan bir indirim yapacaktır. Bu durumda tazminatın tamamını ödemiş bulunan davalı … … kendi kusuruna düşen miktardan fazla bir ödeme yapmış olacaktır. İşte bunun önlenmesi için birlikte sorumlu olunacak nihai miktar tayin edilmelidir.
Sonuç olarak, zarardan müteselsilen sorumlu olan, ancak hatır taşıyıcısı durumunda bulunan davalı …’in birbirleri aleyhine haiz oldukları rücu haklarının şümulünün derecesinin yukarıda belirtildiği gibi, 818 sayılı Borçlar Kanununun 50. maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için yapılacak iş, iki aşamada gerçekleştirilebilir. Önce rücuan alacağa ilişkin miktar tarafların kusurları oranında paylaştırılmalı, buna göre hatır taşımacılığından faydalanmayan davalılardan … Büyükşehir Belediye Başkanlığının %50 kusur üzerinden sorumluluğu belirlenmeli (a), hatır taşımacılığından faydalanan davalı …’ın %50 oranındaki kusur üzerinden hatır taşımacılığı nedeniyle %30 oranında indirim yapılarak sorumlulukları belirlenmeli (b), son olarak hatır taşımacılığından faydalanmayan … …’nın sorumlu olduğu miktar ile faydalanan …’ın sorumlu olduğu miktar toplanarak (a+b) teselsül hükümlerine göre davalıların sorumluluğu belirlenmelidir. Belirtilen açıklamalar gözetildiğinde, 17.488,63 TL gelirden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken Mahkemece, toplam %100 kusur üzerinden %30 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapılıp sonuç olarak … …’nın %100 üzerinden, diğer davalı …’ın zararın tamamından %30 oranında hatır taşımacaılığı indirimi yapılarak davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün 1. fıkrasının b bendi silinerek yerine “17.488,63 TL gelirin tahsis onay tarihi 02.11.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 2. bendinin silinerek yerine “1.194,64 TL harcın davalılar … ve … …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Hükmün 3. bendinde yer alan “2.468,98 TL vekalet ücretinin” ibaresinin silinerek yerine “2.098,63 TL vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 6. bendinde yer alan “1.000,00 TL yargılama giderinin” ibaresi silinerek yerine ” kabul-red oranlarına göre 850,00 TL yargılama giderinin davalılar … ve … …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya; 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 7. bendinin tamamen silinerek yerine “tebligat gideri 238,00 TL, bilirkişiler ücreti 1.000,00 TL, posta gideri 29,00 TL toplamı 1.267,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranlarına göre 1.076,72 TL’sinin davalılar … ve … …’ndan tahsili ile davacıya, 190,28 TL’sinin davacıdan alınarak davalılar … ve … …’na verilmesine” ibaresinin yazılmasına,
Hükme 9. bent olarak “kendisini vekille temsil ettiren … … lehine hükmolunan 1.500,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibarelerinin eklenmesine, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan … ve … …’na iadesine, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.