Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/24122 E. 2016/551 K. 21.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/24122
KARAR NO : 2016/551
KARAR TARİHİ : 21.01.2016

Mahkemesi : Ankara 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.07.2015
No : 2013/1669-2015/1055

Davacı, yaşlılık aylığının itibari hizmet süresi ve 4447 sayılı Yasa ile getirilen değişiklik uygulanmak suretiyle hesaplanarak yeniden tespitine, fark aylıklardan şimdilik 1.900,00-TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 16.07.1982 – 09.01.2006 tarihleri arasında Türk Hava Yolları’nda uçucu lisans sahibi uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirterek, 3160 sayılı Yasa uyarınca işveren nezdinde geçen çalışmalarında itibari hizmet süresinin tespitini ve yaşlılık aylığının yeniden tespiti ile aylık farklarının tahsilini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile “işveren; …sigortalıları çalıştıran… kişiler…” olarak tanımlandığı, yine 5510 sayılı Kanun’un 12’inci maddesi ile “işveren; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar” olarak tanımlandığı, itibari hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
Somut olayda, işveren davaya dahil edilmeden yargılamaya devam olunarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, işverene husumet yöneltilmesi için HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle davacıya mehil verilmeli; dahil edilen işverenin göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.