Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/23942 E. 2016/941 K. 28.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23942
KARAR NO : 2016/941
KARAR TARİHİ : 28.01.2016

Mahkemesi : Ankara 19. İş Mahkemesi
Tarihi : 09.10.2013
No : 2012/729-2013/909

Davacı, Alman rant sigortasına giriş olduğundan bahisle 04.11.1986 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun ve 01.05.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, sigorta başlangıcına dair istemin kabulüne, yaşlılık aylığına dair istemin ise reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, sigorta başlangıcı yönünden verilen karar isabetli ise de, yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, işten ayrılmak ve talepte bulunmak gerekir. Yaşlılık aylığı tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır.
Dosyadaki belgelerden, 21.06.2011-25.06.2011 tarihleri arasında 5 gün 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığı bulunan davacının, 30.12.2010 günlü borçlanma başvurusu ve 20.06.2011 günlü ödemeyle Almanya’da geçen 04.11.1986-04.11.1996 tarihleri arasındaki toplam 3601 gün yurtdışı süresini 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde; 30.06.2011 günlü borçlanma başvurusu ve 16.09.2011 günlü ödemeler ile de Almanya’da geçen 05.11.1996-15.08.2002 ve 03.11.2010-16.12.2010 tarihleri arasındaki toplam 2125 gün yurtdışı süresini 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; 04.11.1986 sigorta başlangıç tarihi esas alındığında davacıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci maddesinin “B” bendinin “d” alt bendi uyarınca 20 yıl sigortalılık süresi ile 43 yaşını doldurması ve en az 5150 prim gününün bulunması gerekmektedir. 02.07.1965 doğumlu olan davacının, tahsis talebinde bulunduğu 30.04.2012 tarihi itibariyle, 25 yıl sigortalılık süresi ile 46 yaşını doldurduğu ve 5731 prim gün sayısının bulunduğu belirgin olup, dolayısıyla tahsis koşullarının tümünü yerine getirmiş olan davacıya tahsis talep tarihini takip eden 01.05.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.