Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/23180 E. 2018/7430 K. 03.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/23180
KARAR NO : 2018/7430
KARAR TARİHİ : 03.10.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz istekğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı dava dilekçesi ile 2003/1 ila 2005/5. aylara ilişkin dava dışı …Turizm ve Ticaret A.Ş. ‘nin prim borçları ile gecikme zammını ihtiva eden 2006/11168 takip nolu ödeme emrinin iptalini, ıslah talebi ile de 2003/8-12 ve 2004/1,2,3,4 ve 9. aylara ilişkin dava dışı …Turizm ve Ticaret A.Ş. ‘nin prim borçları ile gecikme zammını ihtiva eden 2004/16755 takip nolu ödeme emirlerinin iptalini talep etmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, dava konusu 2006/11168 takip nolu ödeme emrinin 5 yıllık zamanaşımı süresinin tebliğ tarihi itibariyle dolduğu gerekçesi ile iptaline, ıslaha konu 2004/16755 takip nolu ödeme emri yönünden ise süresinde dava açılmayıp borç kesinleştiğinden bahisle reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Kanun’un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanun’un 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır.

 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre, zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir.
 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un; devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı başlığını taşıyan 93. maddesinin 2. fıkrasının birinci cümlesinde,  Kurumun prim ve diğer alacaklarının on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin başlangıcının ise, ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başı olduğu belirtilmiştir.  Aynı fıkranın ikinci cümlesinde ise; özel durumlardan doğan prim ve diğer alacaklar yönünden zamanaşımının başlangıç tarihi ayrıca düzenlenmiştir. Buna göre; Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı süresinin başlatılması gerekecektir.
Konuya ilişkin 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki yasal mevzuatımızda, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde ve 6183 sayılı Kanunda prim ve diğer alacakların doğmasındaki özel durumlara göre zamanaşımı başlangıcı yönünden bir düzenlemenin yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Kanunun 93. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, prim ve diğer alacakların doğmasındaki özel durumlarda zamanaşımının hangi tarihten başlayacağı belirlenmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki;  genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı ve  zamanaşımına ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunda,  geriye yürüyeceğine olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, zamanaşımı ile ilgili olarak getirilen düzenlemenin geçmişe etkili olmadığı konusunda kuşku bulunmamaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, davaya konu prim borçları yönünden Mahkemece 06.07.2004 tarihi öncesi dönem için verilen karar yerinde ise de; 06.07.2004 sonrası dönem için davaya konu prim borçlarının zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve zamanaşımına uğramadığının gözetilmesi gerekirken, 5 yıllık zamanaşımı süresine göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10 zamla tahsil edileceği öngörüldüğünden, davalı Kurum yararına reddedilen miktar yönünden haksız çıkma tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.