Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/22331 E. 2016/4302 K. 28.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22331
KARAR NO : 2016/4302
KARAR TARİHİ : 28.03.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, aksine Kurum işleminin iptali ile birikmiş ölüm aylıklarının daha fazla olması gerektiğinin tespiti ile Kurumdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne, davacıya murisi …..’den birikmiş ölüm aylıklarını 5510 sayılı Yasanın 55. maddesi gereğince %90’ının %50 si oranında bağlanması ve 01/10/2008-23/07/2012 tarihleri arasında birikmiş aylık ve ek ödemeye ilişkin toplam 14.587,45 TL ödeme yapılması gerektiğinin karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Eldeki davada ise, mahkemece davacıya bağlanması gereken aylıkların Kurumdan sorulması yerinde ise de, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporu ile davacıya bağlanan aylıklara %5 oranında ek ödeme yapılması gerektiği kabul edilmiş, bu kabulün yasal dayanağı açıklanmadığı gibi, hesap raporunun da denetlenebilir olduğunun kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkemece bu durum araştırılarak ek ödeme kaynağı ve davacının alması gereken aylıkların net tutarlarının davalı kurumdan sorularak, itiraz olması halinde aylık hesabını yapabilecek nitelikteki bilirkişi raporundan açık denetime elverişli bir rapor aldırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.