Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/22078 E. 2017/8034 K. 16.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/22078
KARAR NO : 2017/8034
KARAR TARİHİ : 16.11.2017

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı … … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2015 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.080,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
İnceleme konusu davada, kabul edilen ve temyiz denetimine konu olan tutar 764,30 TL olup yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
15.6.2008 tarihinde sigortalı Muhsin Atabey sevk ve idaresindeki plakasız mobilet ile real kavşağına ters yoldan gelerek kavşağı geçip karşı istikametta bulunan okul caddesine geçmek istediği esnada … istikametinden gelerek şehir merkezine orta şeritten kavşak içerisine gelen sürücü davalı … …’nın otomobiline çarpmamak için direksiyonu sola kırmasına rağmen çarpması neticesinde sigortalının yaralanması ile sonuçlanan kazasının meydana geldiği; eldeki davada, trafik uzmanı bir bilirkişi tarafından hazırlanan 14.5.2015 tarihli bilirkişi raporunda davalının % 20, sigortalı Muhsin Atabey’in % 80 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı kanunun 39. maddesi hükmüne göre, “kasdi veya suç sayılan hareketi ile sigortalının hastalanmasına sebep olan kimseye, bu kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir.”. Anılan madde hükmüne göre, davalının, Kurumca sigortalıya yapılan yardımlardan sorumlu tutulabilmeleri, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür.
Mahkemece, trafik uzmanı bir bilirkişice hazırlanan kusur raporu esas alınarak karar verilmiş ise de; olayın oluşuna göre yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi karşısında alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, trafik kazasında kusurlu bulunan kişilerin kusurunun sebebini ve sıfatlarını ayrıntılı olarak açıklayacak biçimde rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı maddi hata yapılmak olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.