Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/21987 E. 2015/21509 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21987
KARAR NO : 2015/21509
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Mahkemesi : Ankara 16. İş Mahkemesi
Tarihi : 31.03.2014
No : 2013/1066-2014/409

Dava, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere davalı Kuruma yaptığı 05.11.2012 tarihli başvurusuyla, Kurum tarafından Almanya’da geçen 01.05.1988-30.12.2011 tarihleri arası 7380 günlük yurt dışı hizmetleri 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlandırılmış ve borçlanma miktarının tamamını ödeyerek, kendisine 17.12.2012 tarihli tahsis başvurusuna göre 01.01.2013 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın Geçici 81/B-A maddesine göre, sigortalılık başlangıcı 12.03.1992 tarihi esas alınarak, yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacının 23.09.2013 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 14.11.2007 tarih ve 2007/13-848 Esas 2007/840 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re’sen gözetmelidir. Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
Somut olayda; Kurumun, davacının yurtdışı borçlanmasını 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında geçerli olduğunun tespiti ile ilgili talebi yönünden hukuki yararının bulunup-bulunmadığı araştırılmaksızın; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde talebin esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.