Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/21178 E. 2015/18810 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21178
KARAR NO : 2015/18810
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Mahkemesi : Çifteler Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 30.06.2015
No : 2015/21-2015/137

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı işveren vekilinin temyiz talebi yönünden;
Hüküm iş mahkemesi tarafından verilmiş olup, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Somut olayda; hüküm davalı vekiline 31.07.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, temyiz ise 21.08.2015 tarihinde vuku bulmuştur. Bu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçtiğinden 01.06.1990 gün ve 1989/2 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da göz önünde tutularak davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE;
2) Davalı Kurum vekilinin temyiz talebi yönünden,
Davacı, 13.05.2009-21.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını ve bu sürelerin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı işveren nezdinde, 13.05.2009-13.10.2009 tarihleri arasında tam zamanlı, 14.10.2009-12.05.2010 tarihleri arasında kısmi, 13.05.2010-13.10.2010 tarihleri arasında tam zamanlı, 14.10.2010-12.05.2011 tarihleri arasında kısmi zamanlı, 13.05.2011-13.10.2011 tarihleri arasında tam zamanlı, 14.10.2011-12.05.2012 tarihleri arasında kısmi zamanlı, 13.05.2012-21.07.2012 tarihleri arasında tam zamanlı çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, kabul edilen kısmi süreli çalışmaların ayda kaç güne tekabül ettiği açık olarak belirtilmeyerek hükmün infazında tereddüte mahal verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanununun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. Bu tür hizmet tespiti davalarında tam gün üzerinden veya kısmi zamanlı olarak çalışma olgusunun ortaya konulması önem arz etmekte olup çalışmanın kısmi zamanlı olduğu anlaşıldığı takdirde günde kaç saat hizmet verildiği ve giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli, sonrasında değinilen 63. madde kapsamında 7,5 saatlik çalışmanın 1 iş gününe karşılık geldiğinden yola çıkılarak hüküm altına alınması gereken aylık çalışma süresi belirlenmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, kabul edilen kısmi zamanlı çalışmanın yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, ayda kaç güne tekabül ettiği açıkça belirlenerek hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.