Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/21006 E. 2018/1413 K. 26.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21006
KARAR NO : 2018/1413
KARAR TARİHİ : 26.02.2018

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, Kurumca resen tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçları nedeniyle yapılan işlemlerin iptali, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ve yersiz yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
23.08.2005 tarihinden itbaren yaşlılık aylığı alan davacının,… Emlak İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 21.08.1996 tarihinden itibaren ortağı olması nedeniyle, yaşlılık aylığı almaya başladığı 23.08.2005 tarihinden şirket ortaklığından dolayı vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarih olan 27.09.2012 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen primlerin tahsili talebiyle açılan davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını 5510 sayılı Kanun’un Geçici 14’üncü maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 1479 sayılı Kanun’un Ek 20’nci maddesi oluşturmaktadır. Anılan maddede, bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği ve yine bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerden, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil %10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği açıklanmıştır.
Anılan Kanunun 70. maddesinde de bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davalarının on yıllık, prim alacakları davalarının beş yıllık zamanaşımına tâbi olacağı belirtilmiştir.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 93/2 maddesinde ise, Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbi olacağı, kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımının on yıl olarak uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, mahkemece davacının şirket ortaklığından dolayı vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarih olan 27.09.2012 tarihinde halen şirketin faaliyette olup olmadığının araştırılması,faaliyetin bu tarihte devam etmediğinin anlaşılması halinde mevcut hüküm gibi karar verilmesi gerekeceği, öte yandan şirket ortaklığı nedeniyle mevcut vergi mükellefiyeti 27.09.2012 tarihinde sona eren davacının bu defa aynı tarih itibariyle “kurye faaliyeti”nedeniyle vergi mükellefi olduğu belirgin olduğundan bu dönem yönünden de Sosyal Güvenlik Destek Primi ödemesi gerekeceği hususları da gözönüne alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.