Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/20545 E. 2015/22929 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20545
KARAR NO : 2015/22929
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Mahkemesi : Ayvacık Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 10.06.2015
No : 2012/179-2015/201

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, davalı S.S.25 nolu Ayvacık Taşıyıcılar Kooperatifine ait yolcu taşıma minibüslerinde 03.05.2005-10.12.2011 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığı ve Kurum’a bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Mahkemece; özellikle dinlenen kamu tanıkları beyanlarından davacının Kösedere köyüne gitmek istemeyen şoförlerin yerine araç şoförlerinin kendi inisiyatifleri ile gönderildiği, davacının da sabit bir işinin bulunmaması ve evinin de Kösedere de bulunması nedeniyle bu durumu kabul ettiği, davacının davalı kooperatiften emir almadığı gibi kooperatife de herhangi bir bağlılığının bulunmadığı ve davacının sürekli hizmet akdine dayalı olarak kooperatif bünyesinde şoför olarak çalıştığını gösterir de herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Yasanın 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu bakımdan; davaya konu dönem olan 03.05.2005-10.12.2011 yılları davacının çalıştığı güzergahta kooperatif adına kayıtlı araçlar belirlenmeli, davacı adına kesilen 03.08.2008 ve 24.09.2010 tarihli trafik para cezalarının hangi araçlara ait olduğu ve kooperatif adına kayıtlı araçlar olup olmadığı tespit edilmeli, davacının çalışmış olduğu araçlar ve kooperatifle bağlatısı ve işverenlik sıfatı netleştirilmeli, dolayısıyla davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Anılan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.