Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/20391 E. 2017/7086 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20391
KARAR NO : 2017/7086
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, Kurum alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Hüküm, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, davalı avukatının temyizi incelendiğinde; Hüküm İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Olayda hüküm 28/04/2015 tarihinde temyiz edenin yüzüne karşı tefhim edilmiş, gerekçeli karar 15/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz ise 02/06/2015 tarihinde vuku bulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.
O halde, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı da gözönünde tutularak davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine,
2-27.02.2013 tarihli trafik iş kazası sonucu yaralanan sigortalılara yapılan tedavi masrafı ve iş göremezlik ödeneğinden oluşan kurum zararının, 5510 sayılı Yasanın 21/1-4. madde hükümleri uyarınca rücuan tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin olan davada; davalı sürücü …’ın 1. derecede kusuru gözetilerek, davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece tek kişilik trafik bilirkişisinden alınan ve hükme dayanak kılınan kusur raporunda davalı sürücü 1. derecede kusurlu bulunmuş ise de; işveren kusurunu irdeleyen bir kusur raporu alınmamıştır.
Bu tür iş kazalarında kusurun belirlenmesinde; öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu belirlenmeli, belirlenen ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda; tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır. Kusur durumu saptanırken, ihlal edilen trafik kurallarının yanında, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi ve işverenin de kusurunu irdeleyen kusur raporu alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, hükmü temyiz eden davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davalı yönünden kusura ilişkin olarak davacı kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.