Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/20199 E. 2015/19401 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20199
KARAR NO : 2015/19401
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Mahkemesi : Çorlu 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.06.2015
No : 2014/91-2015/349

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda verilen kabul kararı, Dairemizce, eksik araştırma söz konusu olduğundan daha detaylı bir araştırma yapılarak karar verilmesi gerekçesiyle bozulduğu, uyulan bozma ilamı sonrası mahkemece, davalının çalışılmadığı yönünde savunmasının olmadığı, tanık M… Y…’ın ifadesi, vardiya çizelgeleri, yapılan işin niteliği ve dinlenen tanıkların beyanı nazarında sürekli çalışma olamayacağı, aynı gün içinde birden çok işyerinde çalışılabildiği de nazara alındığında ayda 15 gün üzerinden bildirim yapılması gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkeme hükmünün eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bozma ilamı sonrası dinlenen bordrolu tanıklar davacıyı tanımamaktadırlar. Bordro tanığı D… K…, dava dışı M…’in getirdiği işçilerin, komşu işyeri olan B… U.. F… müştemilatı olan kulubede yatıp kalktıklarını beyan etmiştir. Tanık M… ifadesinde, davacının 6 ay çalışıp 3-4 ay ara verdiğini, sonra
3-6 ay çalıştığını, bazen 1-2 ay çalışıp 15-20 gün ara verdiğini belirtmiş, diğer tanıklar da yükleme boşaltma işinde işçilerin sürekli değiştiklerini, günübirlik veya kısa süreleri çalıştıklarını belirtmişlerdir. Vardiya çizelgelerinde ise davacının adının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut deliller dikkate alındığında, davacının ayda 15 gün üzerinden çalıştığının kabulü yerinde değildir. Bu nedenle, mahkemece re’sen araştırma ilkesi göz önüne alınarak, işçilerin kaldığı iddia edilen Başak Un Fabrikasındaki çalışan kişiler tespit edilip özellikle bekçi, müştemilattaki kulubeden sorumlu kişi veya işçileri (davacıyı) burada görebilecek B… U.. F… bordrolu çalışanları tespit edilip beyanlarına başvurulmalı, aynı zamanda davacının B.. U.. F… da çalışıp çalışmadığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, işçilerin davalı işyerine ne şekilde gelip gittikleri tespit edilip servis söz konusu ise ilgili servis şoförleri dinlenilmeli, diğer taraftan davalı işyerinde yapılan işin niteliği ve yeri de göz önüne alınarak davalı fabrika bekçileri ve buralarda görevli davalı bordro tanıkları dinlenilmeli, varsa tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, davacının ay veya yıl içinde kaç gün çalıştığı hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.