Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/19727 E. 2015/22304 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19727
KARAR NO : 2015/22304
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Mahkemesi : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 30.06.2015
No : 2013/856-2015/407

Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazanç ücretinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı, davalı şirket ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı şirkete ait işyerinde 21.07.2002-23.03.2003 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
506 sayılı Kanunun 4. Maddesinde de, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
İnceleme konusu davada ,mahkemece davanın kısmen kabulü ile hizmet tespiti talebine ilişkin olarak istem gibi ,davalı şirkette 22.07.2002-23.03.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye yeterli görülmemektedir.
Dosya kapsamına göre ,davalı olarak husumet yöneltilen …. sicil nolu ,…. Otomotiv Turzm.İnş.San.Tic.Ltd.Şirketi unvanlı iş yerinden dava konusu edilen dönem içerisinde kuruma yapılan bildirim bulunmadığı ,davacının davalı şirket nezdindeki sigortalı çalışmalarının 01.06.2005 tarihinde başladığı ,davalı şirketin 27.04.2005 tarihinde 506 Sayılı Kanun kapsamına alındığı ; hizmet dökümünün tetkikinde talep döneminin 24.03.2003-31.05.2005 tarihleri arasında çalışıldığı görülen dava dışı …. sicil nolu …. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketi adlı işyeri kapsamında geçtiği anlaşılmıştır.
O halde Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacının ,işveren …. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketi adlı işyerinin ,aynı işveren bünyesinde …. olarak isim değiştirdiği iddiası da nazara alınarak resen araştırma ilkesi uyarınca, talep edilen çalışma dönemindeki gerçek işveren veya işverenler belirlenmeli, bu kapsamda öncelikle HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle ,dava dışı Kurum kapsamında …….. sicil no ile işlem gören ….. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketi tüzel kişiliğine karşı husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, katılım sağlandığı taktirde şirketin göstereceği deliller toplanmalı, …. Otomotiv Turzm.İnş.San.Tic.Ltd.Şirketi ve …. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketi arasındaki hukuki ilişki ile sorumluluğun belirlenmesi amacıyla, aralarında organik yada hukuki bir bağ bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı, davalı şirket ile dava dışı …. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketi’nin vergi kayıtları ve faaliyetleri ile tescil tarihleri ilgili vergi dairesinden araştırılmalı ,bu noktada mahkemece her iki şirkete yönelik bilgi ve belgelerin celp edilmediği dikkate alınarak, davalı kurumdan dava dışı …. Otomotiv San.ve Tic.Ltd.Şirketine ilişkin ,ilgili Ticaret Sicil ve Ticaret Odasından da davalı …. Otomotiv Turzm.İnş.San.Tic.Ltd.Şirketine yönelik araştırma yapılarak ,her iki şirkete ilişkin olarak dosya arasında bulunmayan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Kabule göre de ,5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı gözetilmeksizin 27.12.2013 tarihinde açılan iş bu davada yanılgılı değerlendirme ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın davalı olarak kabul edilmesi gerekirken, feri müdahil olarak kabul edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde; sair hususlar incelenmeksizin, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan …. Otomotiv Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ne iadesine, 15.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.