Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/18779 E. 2015/20354 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18779
KARAR NO : 2015/20354
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Mahkemesi : Edremit 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 28.05.2015
No : 2015/98-2015/463

Dava, hak sahibi konumunda yer alan davalıya 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince ödenen yersiz ölüm aylıklarının tahsili istemine ilişkindir..
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde yetkisizlik kararı vermiştir.
Hükmün, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece; davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu belirtilerek, davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahının İstanbul ilinde olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
506 sayılı Kanunun 134. maddesi hükmü gereği davanın görülmesinde iş mahkemeleri görevli kılınmış olup, maddede yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi gereğince, davaya dava olunanların ikametgahı mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği, 15. maddesinde ise, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, ayrıca 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Genel Yetkili Mahkeme” başlığını taşıyan 6. maddesi ile “Şubeler ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki” başlıklı 14. maddesinde de aynı yetki hükümlerine yer verilmiştir.
Tüm davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, 1086 ve 6100 sayılı Kanun hükümlerine göre genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Başka bir anlatımla, her dava, Kanunda aksine hüküm öngörülmediği takdirde, açıldığı tarih itibarıyla davalının yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Anılan genel yetki kuralının yanında, bazı davalar
./..
için başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmış olup, istisna niteliğindeki bu düzenlemelere özel yetki kuralları denilmektedir. Özel yetki kurallarının kamu düzenine ilişkin olmadığı, özel yetkinin genel yetkiyi kaldırmayıp her iki kuralın beraber uygulandığı, davacının her iki yetki düzenlemesi arasında seçim hakkı bulunup davasını, öngörülen iki mahkemeden birinde açabileceği temel ilke olmakla birlikte, bazı davaların mutlak surette belli bir yer mahkemesinde açılması benimsenmiştir ki, bu durumda kesin yetki söz konusudur. Diğer taraftan, tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yeri sayılan merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir.
Somut olaya gelince, davanın açılış tarihi 16.02.2015’tir. Dosyada mevcut E….Nüfus Müdürlüğün’den 25.02.2015 tarihinde verilen adres bilgi formuna göre davalının ikametgah adresi B… ilinin E…ilçesi olarak gözükmektedir. Buna göre davacı kanuni esaslara uygun bir biçimde dava tarihinde davalının ikametinin bulunduğu yer mahkemesinde davasını açtığından mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.