Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/18300 E. 2015/22633 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18300
KARAR NO : 2015/22633
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Mahkemesi : Van 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 15.07.2015
No : 2012/634-2015/466

Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalıdan, 506 sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine;
2-506 sayılı Yasa’nın 92. maddesi ise, “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.
506 sayılı Yasa’nın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, ayrıca, gelirin bağlandığı tarihten, 92. maddenin uygulandığı tarihe kadar fazladan yapılan fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle belirlenecek değere davalıların kusur oranı uygulanmak suretiyle belirlenerek karar verilmesi gerektiği belirtilen bozma ilamı uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece, 506 sayılı Yasa’nın 92. maddesi gereği hesaplanan peşin sermaye değerli gelirler yönünden kusura karşılık gelen miktar yönünden karar verilmiş ise de; 11.02.2002-15.02.2003 tarihleri arasında yapılan fiili ödemelerin kusura karşılık gelen miktar yönünden kurum zararının hesap edilip hüküm altına alınmaması, kurum zararı belirlenirken hesap hatası neticesinde, eksik rücû alacağına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen silinmesine, yerine;
“1-Davanın KISMEN KABULU ile dava konusu toplam 10.088,27 TL peşin sermaye değerli gelirin onay tarihi olan 17/03/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra; davacı tarafça 18/01/2010 tarihinde yatırılan toplam 816,05 TL harcının ( başvurma ve karar/ilam harcı ) talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça bozma önce yapılan tebligat/posta/talimat/bilirkişi gideri 244,00 TL, bozmadan sonra yapılan tebligat/posta/talimat/bilirkişi gideri 882,00 TL olmak üzere toplam 1126 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları gözetilip 804.28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davanın kabul edilen kısım üzerinden alınması gereken 689 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden sonra, davacı tarafça yatırılan toplam gider avansından harcanmayan tutarın talebi halinde davacıya iadesine,
5-Kabul edilen tutar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davacıya verilmesine,
6-Red edilen tutar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalıya verilmesine,” fıkralarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.