Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/18294 E. 2015/20581 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18294
KARAR NO : 2015/20581
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Mahkemesi : İstanbul 21. İş Mahkemesi
Tarihi : 07.05.2015
No : 2013/114-2015/216

Dava, hizmet ve sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, davacı vekilinin Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davalı işveren yanında 01.02.1998-19.09.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak en son 1500 TL ücretle geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Yargılama sırasında resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
İnceleme konusu davada istemin reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan, davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak, çalışmalarının sadece davalı işverenlerden İ.. A.. yanında mı geçtiği, dava konusu dönemde bildirimlerinin yapıldığı dava dışı işyerlerinde de çalışıp çalışmadığı, bu işyerlerinden neye istinaden bildirim yapıldığı saptanmalı, davacının bu dönemde bildirimlerini yapan işverenler tespit edilerek HMK’nun 124. maddesi uyarınca davaya katılımları sağlanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, bu işyerlerinin tescil bilgileri ve dönem bordroları getirtilmeli, davacının bu işyerlerinde gösterilen çalışmalarının gerçek olup olmadığı bordrolu tanıklar ve gerektiğinde tespit edilecek komşu işyeri tanıkları da dinlenmek suretiyle tespit edilmeli, davacının sunduğu yazılı deliller ve ödeme kayıtları davalı İ.. A..’ndan sorularak bu hususta beyanları alınmalı, yapılacak değerlendirme sırasında aynı anda birden fazla işyerinde çalışmaya 506 ve 5510 Sayılı Yasalar bakımından engel bulunmadığı hususu da göz önünde bulundurulmalı, davacının çalışmasının sürekli olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, çalışma kısmi süreli ise buna göre bir değerlendirme yapılmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.