Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/18108 E. 2015/18438 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18108
KARAR NO : 2015/18438
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Mahkemesi :Bilecik 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :09.06.2015
No :2013/439-2015/317

Ödeme emirlerinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın yasal süresi içinde temyizen incelenmesini tarafların avukatlarının istemesi ve davacının avukatının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılıp, duruşma için 03.11.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderildi. Duruşma günü davacı asil Y.. G.. ve adına Av. Z..Y.ile karşı taraf adına Av. G.B. geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde, Tetkik Hâkimi … ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, asıl Kurum borçlusu ……. … AŞ.’nin borçlarını 6552 sayılı Kanun kapsamında, dava açıldıktan sonra yapılandırdığı anlaşılmaktadır.
Bu aşamada, davaya konu ödeme emirlerinin içeriğini teşkil eden borçların yapılandırılması halinde, eldeki davanın konusuz kalıp kalmayacağı; başka bir anlatımla, yapılandırma üzerine, “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir.
Bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Başka bir deyişle, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmamış demektir. Bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Bu çerçevede; davalı Kuruma sorulmak suretiyle, asıl borçlu AŞ.’nin yaptığı 6552 sayılı Kanun kapsamında borç yapılandırmasına davaya konu olan borçların da dahil olduğunun belirlenmesi halinde, bu durumun; davacı aleyhine yürütülmesine karşın yapılandırmaya konu icra takiplerinden Kurumun vazgeçtiğini ortaya koyması nedeniyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekir.
2-)Kabule göre;
506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur. Primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler sorumlu oldukları statüde oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalı, aksi durumda ise sorumlu tutulmamaları gerekir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda, ödeme tarihi 8. ayın sonu olan 2004 yılı 7. ay prim borçlarından davacının sorumlu olduğu; ödeme tarihi 12. ay sonu olan 2005 yılı 11. ay prim borçlarından ise sorumlu olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsizdir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, tarafların avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.