Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2015/17889 E. 2015/21517 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17889
KARAR NO : 2015/21517
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Mahkemesi : Rize 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 28.05.2015
No : 2010/31-2015/527

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverenlere ait işyerlerinde 01.02.2002 ile 06.10.2008 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sigortalı eksik çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada mahkemece verilen, davacının talebinin reddine ilişkin karar isabetsiz bulunmuştur. Davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde talep döneminde davacının ayrı işyeri sicil numaralarına sahip olsada birçok kez “Y… İnş. Taah”. adlı işyerlerinden bildirimlerinin olduğu görülmektedir. Bu sebeple başta davacının talep döneminde hangi sürelerle ve hangi işverenler nezdinde çalıştığı açığa kavuşturulmalı, işe giriş bildirgeleriyle, aynı dönemde hizmet cetvelinde görülen şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisi araştırılmalı, davacının hizmet cetvelinde çalışması gözüken işyerlerinde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarındaki çelişkiler giderilerek, ifadelerin değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, ayrıca davalı işyerlerinin faaliyet durumuyla ilgili kayıtlar celbedilerek, yapılacak araştırmayla davalı işyerlerinin faaliyet süreleri ve davalının hangi işyerinde ne kadar süreyle çalıştığı belirlenmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz bir biçimde tespit edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.